Murat Turan/ Temmuz 23, 2013

Bir kişiyi yalan vaadler ve sözlerle ne kadar oyalayabilirsiniz?

Bir işletmeyi tamamen hayal ürünü ve alt yapısı olmayan hedeflerle ne kadar yönetebilirsiniz?

Ya bir ülkeyi?

Abraham Lincoln : “Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız.” demiş. Ama maalesef yapılmaya çalışılan bu gibi geliyor bana.

Çevremde ekonomik anlamda neler olup bitiyor, ülke ne durumda, dünya ne durumda diye kendimce okuyup anlamaya çalışıyorum. Hayatımda ekonomi dersini sadece MBA eğitiminde almış biri olarak öyle ekonomist filan da sayılmam. Tek yaptığım tüm görüşleri okumak, sayısal verileri görmek ve mantık yürütmek.

Türk insanı kelimelerle yaratıcı işler yapmayı sever. “Atmasyon” kelimesi de bir yaratıcılık ürünüdür ve kelime anlamını kendi içinde taşır. Kelimenin kendisi de atmasyondur yani. Ama okuduklarımı daha iyi betimleyecek bir kelime gelmedi benim aklıma.

Atmasyon 1 : Türkiye’nin mevcut ihracatı 150 Milyar dolar civarında. Birçok yanlı gazete yılın yarısını bu rakamı övmek ve şişirmekle geçiriyor. Hedef 2023 yılında 500 milyar doları bulmakmış. Buyrun size atmasyon hedef. Kim buluyor, nasıl buluyor biri bana anlatsın. Hangi düzeltmeler bunu sağlayacak? Mevcut hiçbir gösterge bunun olabileceğini söylemeyi bırakın, yakınına yaklaşabileceğimizi bile söylemiyor.

Atmasyon 2 : Kalkınma planlarına bakın,  KOBİ raporlarına bakın, Otomotiv sektörü 5 yıllık planlarına bakın. Aynı kalemden çıkmış gibi görünen aynı cümlelere rastlayacaksınız.  Ar – Ge yatırımları, yenilikçilik, teknolojik gelişim falan filan. Eee? Nerede? Kimle, nasıl, ne zaman? Hiç duydunuz mu bilmiyorum ama “Küresel yenilikçilik endeksi” diye bir rapor var.  Türkiye bu sıralamada 2012 de 68. sıradaydı, yeni raporda saydım yine 68. sırada. Bunu korumak başarıysa bu konuda başarılıyız o zaman! Osman hocamın yazılarını takip ederseniz Kobi destek paketlerinin anlamsızlığı üzerine ne kadar harika fikirler ürettiğini görebilir, neden bu böyle diye sormaktan kurtulabilirsiniz en azından.

Atmasyon 3 : Başarılı yönetim sayesinde IMF borçlarımız kapanmış. Milleti artık IMF belasından kurtarmışlar. Bu konuda daha önce yazmıştım. IMF bir tür bankadır. Bir bankaya borcunuzu bir başkasından 3 kat fazla borç alarak kapatmak ve bununla övünmek nedir? Yazmayayım şimdi…

Atmasyon 4 : Ülkeye sıcak para girişi kesilmez. Buyrun size başka bir araştırma. ATKEARNEY sitesi her yıl yatırım yapılması iyi olan ülkeler sıralaması veriyor. 25 ülke açıklanıyor ve sıralanıyor. Yatırım yapılması anlamlı 25 ülke sıralamasında Türkiye kaçıncı biliyor musunuz? Listede yok! Bunu da fotoğraf olarak ekleyelim:

Güzel değil mi?

Atmasyon 5: Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi sıralamasına yükselmiştir. 2023 hedefi ilk 10 ekonomi arasında yer almasıdır. İşin gerçeği; Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olan 2023’te gayri safi yurt içi hasılasını (GSYH) 2 trilyon 64 milyar dolara çıkararak en büyük ilk 10 ekonomi arasına girmeyi, kişi başına düşen milli gelirini de 25 bin 76 dolara çıkarmayı hedefleyen Türkiye, 2011’de yüksek büyüme hızına rağmen, bir basamak gerileyerek 18’inci olmuştur. Ayrıca Türkiye 1993 yılında da 17. sıradaydı. 2012 de 18den tekrar 17. liğe geldik. Bunu 783 Milyar dolarlık milli hasıla ile sağladık. Hedeflediğimiz basamak yani 10. sıra 1.834 Milyar dolarla Hindistanın elinde. Araştırma eldeki verilerle 10 yıllık öngörü de yapmış ve rapora göre 10 yıl sonra Türkiye’nin 16. sırada olması (İspanya’nın düşmesiyle) bekleniyor. Bu raporu da aşağıda görebilirsiniz.

Güzel ülkemin elinde artık özelleştirilecek bir varlığı da kalmadı. Ekonominin hacmini büyütmek için elimizde mantıklı bir plan da görünmüyor.

Aslında Ar-Ge canlanması için bir sürü teşvik var, bir sürü yatırım var ama elde anlamlı bir çıktı yok. Sanayici Ar-Ge’ye hala soğuk. Fasonculuk zihniyetinden kurtulamadık. Rant ekonomisini kıracak şekilde adalet sistemini geliştiremedik. Adalet konusuna hiç girmeyeyim daha iyi. Türkiye’den neden marka çıkmaz yazımı yeniden gözden geçirebilirsiniz dilerseniz.

Karamsar bir tablo çizmek ve iç karartmak istemem. Amacım da o değil. Ama gerçekleri görmemiz gerekiyor. Hükümet bana gerçek rakamları verse, durumumuz budur ve elimizden geleni yapacağız dese inanın sorun yaşamam. Olan ve olacak olan da budur zaten. Ama pembe yalan tablolar çizilmesi, rakamların eğilip bükülmesi, olmayan başarılar, gerçekleşmeyecek saçma hedeflerle insanlarımın avutulması canımı sıkıyor.

Evet halkın büyük çoğunluğu bu tablolara erişecek, erişse de yorumlayıp saçmalandığını fark edecek durumda değil. Bunu anlatması gereken akademisyenler de sessizce izleyerek aldatmacaya ortak oluyor. İnsanlar bu tabloları bilmek istemiyor bile olabilir. Ama bu insanlara yalanlar söyleyip avutabileceğimiz anlamına gelmiyor.

Bugün Hürriyet gazetesinde Yılmaz Özdil’in yazısında görünce yeniden hatırladım. Hani bizde başarı bizden, başarısızlık kesin bir dış güçtendir ilkesi var ya. 5 TL yi geçen benzin fiyatları için de, ne yapalım bizde çıkmıyor ithal ediyoruz açıklaması geliyormuş. %65 i vergi bu benzinin. Yılmaz üstad da soruyor haliyle; Türkiye’de elmas madeni mi var? Neden onun vergisi “0” ?

Dışarıda suçlu aramayın, gerçi zaten aramıyoruz, hesap vermesi gerekenler hedef şaşırtmaya çalışıyor, bu düzeni bozuk kılan bizleriz. Ne kadar daha saklamayı ve pembe renkle boyamayı başarırlar bilmiyorum. Çok uzun sürmeyeceğini görebiliyorum ama!!

Küresel Yenilikçilik endeksi raporu burada…

FDI (Foreign Direct Investment Confidence) Direk yabancı yatırım için güven endeksi raporu burada…
GSYH tablosunun alındığı internet sitesi burada… 

Share this Post