Yoruldum.
Küçük insanların küçük hesaplarından, aslında katıksız cahil olduğu halde herşeyi bilip öngörebildiğini zannedenlerden yoruldum.
Sözleri ile eylemleri zıt olanlardan. İnsanların ağızdan çıkana değil yürekten gelene inandıklarını bir türlü anlamayanlardan yoruldum.
Kimin ne olduğunu sınandığında anlıyorsunuz. Buna kendiniz de dahilsiniz. İşte o yüzden Kur’an’da “İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! / Ankebut – 2” yazıyor, “Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. / Enbiya – 35” diyor yüce kitap.
Aslında yıllardır kendime arkamdan konuşanlara takmıyorum diyorum. Arkamdan konuşanlar, hatta işi utanmadan iftira atmaya kadar götürenlere kızmayıp Allah’a havale ederim diyorum ama, iş uygulamaya gelince, yine de moralim bozuluyor. Canım sıkılıyor. İçim bir hınç ve intikam isteğiyle doluyor. Sonra bende o hisle boğuşuyorum.
Bir insanın, ortada bildiği ve gördüğü hiçbirşey yokken, başka birinin arkasından nasıl olumsuz konuşabildiğini anlamıyorum. Ama biliyoruz ki bu ne ilk ne de şaşırtıcı. Demek ki ben bu adamların tekerine birgün bir yerde çomak sokmuşum. Ya da bana sövmenin siyasi çıkar kazandıracağını umdukları bir durumdalar. Belki de bana kızan birisinin yanında bana sövmenin kendilerini o insana şirin göstereceğini düşünüyorlar.
Hepsi olabilir ama nedenlerle ilgili fazla düşünmeye gerek yok. Öyle ya da böyle yaptıkları ortada ve onları anlamakla zaman geçirmeye ve enerji harcamaya değmez. Herkes kendi fıtratına ve hayatta olma amacına uygun işler yapacaktır. Buna ilaveten, öyle insanlar olmasa delikanlı dostların kıymeti de olmazdı değil mi?
Hayat bazen zor olur ve bazen zor olacağı yukarıda da belirttiğim gibi bize açıkça söylenmiştir. Fırtınanın içindeyken bu sözleri duymak zor biliyorum ama ben fırtınanın içindeyken konuşabiliyorsam, siz de duyabilirsiniz.
Doğalarının bir gereği olarak gerginlikten, problemden ve kaostan beslenen insanlar vardır. Her işletmede vardır herhalde onlardan. İnsanları birbirine düşürmekten, başkaları hakkında, doğruluğu konusunda hiçbir kaygı duymadıkları, yorumlar yapmaktan çok hoşlanırlar. İşte bu arkadaşlara sesleniyorum:
Lütfen orospuluk yapmayın… Kendinize zararı olur ancak. Çünkü bunu yaparak üzdüğünüz insanlar biraz üzülürler evet ama daha güçlü ve temiz devam ederler yollarına. Siz sağa sola sıvamaya çalıştığınız madde elinizde, kalırsınız. Bakın ne diyor Kemal Tahir:
Bir miktar küfür içerdiği için rahatsız olabilecek okurlardan özür diliyorum. Ama bilin ki bazen bir miktar küfür çok iyi gelir…
* Bu yazıyı Ocak 2013 te yazmış ama hiç yayınlamamışım. Şimdi ne üzerine yazdığımı bile hatırlamıyor olmam böyle insanları fazla takmamak gerektiğinin bir başka kanıtı.
Doğru bildiğinizi yapın ve kimin ne dediğine fazla takılmayın. Ama kararlılığınız ve direnciniz mutlaka sınanacak, bunu da unutmayın…